Cuma, Kasım 13, 2009

Bereket Fırını


Müşterileri arasında Türkler olduğu gibi Rum kesiminden gelen müdavimleri de bulunuyor, bu talep tabelasına da yansımış tabii.
Bereket’in fırını günün farklı saatlerinde farklı işlevler için kullanılıyor. Sabah saatlerinde daha önceden pişirilmiş kahvaltılık yiyecekler müşteriye verilmeden önce fırına atılarak ısıtılıyor. Müşteriler ısınmış yiyecekleri çok daha keyifli bir şekilde tüketiyor.

Kahvaltılık olarak Pilavuna fırının lokomotifi. İçi hellimli, üstü susamlı bir poğaça tipi olan Pilavuna’yı ısıttıktan sonra yemeye doyum olmuyor. Bir de hellim ve üzümlü olarak 2. bir çeşidi daha var.
Zeytinli, hellimli ya da ikisi bir arada karışık pide de çok lezzetli. İtalyanlar’ın Foccacio’suna benziyor.
Bence sabahın en bomba tercihi kabaklı pide. Sıcacık pideye doyum olmuyor, bunu tatmadan olmaz. Pide içinde bal kabağı ile birlikte tarçın, üzüm ve pirinç de bulunuyor.
Tahinli katmer benim her zaman favorilerim arasında olmuştur. Bereket de hakkını vermiş. Bol tahinli katmer kahvaltının sonuna yakışıyor.
Kahvaltılıklarınızı yanınıza alıp fırının hemen ilerisindeki Büyük Han’a gitmenizi ve kahvaltınızı orada yapmanızı öneririm. Tarihin gölgesinde yanında tarçınlı çay ile huzur içinde sabahın keyfini çıkarabilirsiniz.
Bereket’e öğlen saatlerinde giderseniz bu sefer fırında pişen pidelerin ve lahmacunun tadını çıkarırsınız. Lahmacun, Türkiye’dekileri aratmıyor. Yanında bol limon ile çıtır çıtır gidiyor.Pide olarak çeşit bol. Kıymalı, hellimli, sucuklu, pastırmalı, karışık çeşitleri mevcut, seçin seçebildiğiniz kadar. Yalnız saat 14.30’u geçirmeyin çünkü o saatte kapanıyor Bereket.Karnınızı güzelce doyurduktan sonra arabaya atlayıp, adanın kuzey ucına, yani Karpaz’a doğru güzel bir gezi yapmanızı tavsiye ederim. Burada doğanın tadını çıkarabilir, bölgenin sembolü sevimli eşekleri görebilirsiniz :)