Pazar, Eylül 21, 2008

Dükkan İstanbul

Dükkan İstanbul ismini ilk defa 2004 senesinde damak tadına çok güvendiğim et meraklısı arkadaşım Mehmet Mengenli’den duymuştum. Birçok ünlü otel ve restoranın etini veren bir kasabın Armutlu’da dükkan açtığını söylemişti.

O günden bugüne Dükkan İstanbul, yüksek gelirli kesim arasında çok popülerleşti, et meraklılarının ve tabii ki trend takipçilerinin ilgi odağı oldu. Ancak piyasaya göre yüksek fiyatları ile maalesef sadece belli bir kesime hitap eden bir mekan oldu. Bu nedenle de bugüne kadar daha çok keşfedilmemiş, daha geniş kesimlere hitap eden lezzetlerin peşinde olan Hakkı Dayı’ya konuk olamadı. Bu arada Dükkan İstanbul çok önemli bir başarıya da imza attı, 2007 Endeavor Türkiye Girişimcileri’nden birisi olmayı başardı (http://www.endeavor.org.tr/). Her ne kadar fiyatlarının hak ettiğinden pahalı olduğunu düşünsem de böyle bir başarıya imza atan, gerçekten de leziz yiyecekler sunan bir markaya yer vermeli düşüncesi ile artık burayı yazmaya karar verdim.

Emre Mermer, finans sektöründeki profesyonel yaşamını bırakıp kardeşi ile birlikte 1997 yılında baba mesleği besiciliğe başlamış. İzmit Uzuntarla'da ki çiftliklerinde ürettikleri süt danaları ile İstanbul, Ankara ve Antalya'nın beş yıldızlı otellerine ve iyi restoranlarına hizmet vermeye başlamışlar. Papermoon’dan Four Seasons’a, Sunset’den Cezayir restorana birçok kaliteli restoranla çalışmışlar. Sonrasında 2004 yılında işlerini perakendeye de taşıma kararı alarak İstanbul Armutlu’da ki Dükkan'ı açmışlar. Son olarak da 2007 senesinde Dükkan’ın hemen yanında Emre Mermer’in Steak House ile restoran projeleri hayata geçmiş.

Peki nedir bu Dükkan’ı meşhur eden süt danası? Süt danası, sadece süt ya da buzağı maması ile besleniyor, 6-8 aylık olduğunda, ağırlığı 100-120 kiloya ulaştığında kesiliyormuş. Eti, pembe, yumusak ve yağlı oluyor.
Dükkan’da ayrıca kuru dinlendirilmiş et de bulunuyor. Bu etler 0 ila 2 derecede, nem oranı kontrol altında 4 haftaya kadar dinlendirilerek hazırlanıyormuş. Dış kısmı kuruyan etin içindeki suyu hapsolarak daha sulu ve lezzetli oluyormuş. Tabii kuruyan kısımların ayrılması ile fire oranı artıyor, bu da fiyata yansıyor. Peki nasıl Dükkan’ın daha doğrusu Steak House’ın yemekleri?
Siparişinizi vermeniz ile birlikte standart olarak masaya kocaman bir kasede salata geliyor. Klasik çoban, mevsim salatalarından farklı bol yeşillikli başarılı bir salata. Etkileyici bir başlangıç.Dana bacon, yumuşak ve lezzetli. Yemek öncesinde atıştırmak için tercih edilebilir. Evde tavada pişirerek sütle çırpılmış yumurta (Amerikalılar’ın favori kahvaltılarından scrambled eggs) ile nasıl olacağını merak etmedim değil. Belki evde denerim.
Sosisleri benim beğendiğim tarzda, kitlesel üretim değil ev sosisi tipinde, yurtışında yediğim sosisleri andırıyor. Baharatlı ve lezzetli, kesinlikle tavsiye ederim. Sucuk da yine ev üretimi tipinde. Baharatlı, kalitesi belli oluyor. Tavsiye ederim.
Köftenin de kalitesi, malzemede masraftan kaçınılmadığı belli. Ama benim damak tadıma tam hitap etmiyordu, biraz daha yumuşak olabilirdi. Sanırım fazla ekmek koymayalım derken biraz abartmışlar.
Et çeşitlerinden T-Bone Steak büyük, sulu ve lezzetli. Ama beni gibi iyi pişmiş et sevenler için en pişmiş hali bile az pişmiş idi. Raconun bu şekilde yemek olduğunu bildiğim için tekrar ızgaraya göndermedim ama evde yapsam daha uzun süre mangalda kalırdı. Denediğimiz diğer bir çeşit New Yorker Steak idi. Tadı bana daha çok hitap etti, T-Bone’a göre daha lezzetli geldi, tavsiye ederim. Garnitür olarak sunulan mangalda pişirilmiş patatesler gerçekten leziz idi. Zaten bayılırım patatese, tam bana göre idi. Kapanışdaki kalıp çikolata ikramı ise müşterilere hoş bir deneyim yaşatıyor, tam bir ağızdan ağza pazarlama taktiği! www. dukkanistanbul.com internet sitesinde Dükkan’da satılan et çeşitleri hakkında detaylı bilgi edinebilir, online sipariş verebilir hatta yemek tarifleri alabilirsiniz. Eskiden sitede “Et Hakkında Bilinmesi Gerekenler” adlı bir bölüm vardı, iyi ki zamanında burada yer alan önerileri kendime kopyalamışım, artık kaldırmışlar. Gerçekten yararlı bilgiler idi.Dükkan’a bir Pazar günü giderseniz, yemek sonrasında hemen yandaki pazardan meyve sebze alışverişinizi yapıp evinize dönebilirsiniz ;) Kaynak: www.dukkanistanbul.com

Cumartesi, Eylül 20, 2008

Dost Pide

Yıllardan bu yana bir Çeşme klasiği olan Dost Pide, İzmir’lilerin yazın vazgeçemediği bir mekan, adeta bir kantin olmuştur. Bugün ise Çeşme’nin popülerlik kazanması ile Dost Pide tüm yurttan lezzet düşkünlerini ağırlamakta.


Daha Büyük Haritayı Görüntüle

Dost Pide’nin bu yolculuğu Kuşadası’nda Tekel Müdürü olarak çalışan Selim Akbaykal’ın emekli olduktan sonra memleketi Çeşme’de ailecek çok sevdikleri pideyi bir meslek haline getirmek istemesi ile başlamış. Selim bey, bugün de Dost Pide’nin bulunduğu yerde 3 masa ve 12 sandalyelik bir baraka ile işe koyulmuş.

Mehmet Çelik ve oğlu Reşat Akbaykal’ın da katılımı ile işler zaman içerisinde gitgide büyümüş. Selim beyin vefatının ardından bugün halen Mehmet ve Reşat bey işin başında. Bu ortaklık yıllar içerisinde birbirlerini manevi kardeş olarak tanımlayacak kadar perçinlenmiş.
Dost Pide’nin menüsünde adı üstünde en önemli unsurlar pideler. Pideler restoranın alt katındaki açık bölümde yer alan fırında ustalar tarafından hazırlanıyor, dilerseniz ustaları işbaşında izleyebiliyorsunuz.
Dilerseniz yemek öncesi süzme mercimek, işkembe yada domates çorbası da söyleyebilir açlığınızı bastırabilirsiniz. Roka-domates tabağınız zaten standart.
Pide seçiminde en favoriler kuşbaşı kaşarlı ve kıymalı. Pidelerin malzemesi kesinlikle kaliteli ve bol. Kuru kuru pide yediğiniz hissine kapılmıyor, farkı mutlaka anlıyorsunuz. Bu çeşitlerin dışında kıyma-kaşarlıdan mantar-kaşarlıya kadar değişen 16 çeşit pide sipariş edebilirsiniz. Dost Pide’de aslında menü son derece geniş. Pizzadan kebaba, dönerden salataya hatta kahvaltılıklara kadar isteyebileceğiniz birçok yemek burada mevcut. Döneri ve Urfa kebabı son derece lezzetli, Çeşme’de iken ayrıca bir kebapçı ya da dönerci arayışına girmenize hiç de gerek yok aslında. Reşat beyin Ekrem isimli bir arkadaşına atfen Eko Döner isimli döner çeşidini de burada denemekte yarar var. Eko döner, dürüm dönerin Beyti kebap mantığında halka halka kesildikten sonra üzerine yoğurt, domates sosu ve tereyağ dökülmesi ile hazırlanıyor.
Yemeğinizin yanına da Eker ayran lezzeti ile yakışıyor doğrusu.
Tüm bunların ardından gelelim asıl spesiyale. Burada tatlı olarak sakızlı muhallebi ya da künefe de söyleyebilirsiniz ancak asıl tatmanız gereken lezzet tahinli pidedir! Tahinli pide hemen hemen tüm Ege’de yenilen bir tür tatlı. Pide hamuru ile tahin ve şekerin yoğrulması ile hazırlanıyor. Hazırlanan hamur üstüne bir kat daha tahin sürülerek fırına veriliyor, fırından çıkınca da üstüne toz eker serpiştiriliyor. Kesinlikle eşi bulunmaz bir lezzet!
Reşat bey, Dost Pide’nin bu başarısını daha iyisi için devamlı gösterdikleri gayrete ve maliyet odaklı bir yaklaşım göstermemelerine bağlıyor, bu mantığın izlerini zaten çok net görüyorsunuz.

Çeşme’ye gelmiş iken belki kalabalığa karışmak yerine bir fark yaratır su altını keşfe çıkarsınız, hiç de pişman olmazsınız ;)

Cumartesi, Eylül 06, 2008

Saklı Bahçe Restoran

Saklıbahçe Ordu’nun Perşembe ilçesi, Çaka köyü, Çaytepe mevkisinde. Deniz kenarında, son derece güzel bir burunda. Bir yanda Karadeniz, bir yanda yemyeşil bitki örtüsü.
Lüks bir yer değil, mekan basit ama yemekler son derece lezzetli.



Daha Büyük Haritayı Görüntüle


Sahibi Mehmet Ünal ve kardeşleri, daha önce Bolaman’da pidecilik yaparken burayı satın alarak işletmelerini 2000 yılında buraya taşımışlar. Burada yiyebileceğiniz pide çeşitleri kıymalı, kuşbaşılı, 4 mevsim-karışık (sucuk-kuşbaşı-kaşar), pastırmalı, kaşarlı ve köy peynirli. Benim tattığım tüm çeşitler birbirinden lezzetli idi ancak madem buraya kadar geldiniz bir değişiklik yapıp klasik pidelerin yanında birde katkısız doğal köy peyniri ile yapılan köy peynirli pideyi denemenizi öneririm, yumuşak, aromatik bir peynir tadı yakalayacaksınız. Bu peyniri Mehmet beyler kendileri üretiyorlarmış. Ancak önemli bir ayrıntıyı da unutmamalı, Karadeniz’de pide elle yenir, bu adeti bozmamalı ;)
Et, tavuk, balık çeşitleri ile yöresel Karadeniz yemeklerini de burada bulabilirsiniz. Fasulye kavurma, Pancar sarma (lahana sarmanın pancar yaprağı ile yapılanı), Sakarca bitkisi yemeği ve daha birçok yöresel yemeği tadabilirsiniz. Buradaki lezzetli pidelerin arkasında yatan temel sebepler un, malzemelerin yöresel, doğal ve katkısız olmaları. Unlarını Amasya’da üretilen Mis Un adlı bir markadan temin ediyorlarmış. Pidelerde et olarak dana etinin kaburga kısmını tercih ediyorlarmış. Mehmet bey, kullanılan suyun bile pidenin lezzetini etkilediğini belirtiyor. İyi pideyi şöyle tanımlıyor, “İyi pide, yarı açık olarak hazırlanmış, pişkin-hamur olmayan, ince açılmış, eğer yumurtalı ise yumurtası rafadan pişmiş pidedir”.

Saklıbahçe’ye gelmiş iken yakınlarındaki Yason manastrını da ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Eğer yolunuz Ordu’ya düşerse gece Ordu’nun sırtlarında ki tepeye çıkarak güzel bir gece manzarası da seyredebilirsiniz. Adres: Çaka Köyü Perşembe/ORDU
Tel: (0452) 527 53 15