Salı, Haziran 19, 2007

Hacı Şükrü

Konya’ya gitmişseniz tam 100. yıllık bir kebapçı olan Hacı Şükrü’de Konya’nın meşhur Fırın Kebabını mutlaka tatmalısınız.

Fırın kebabı, Konya’nın Merinos cinsi koyun veya kuzu etiyle yapılıyor. Fırın kebabında sadece ön kol ve kaburga etleri kullanılıyor. Büyük bakır leğenlere alınan etler taş fırın içinde meşe odunu ateşinde fırında pişiyor. Pişirme süresi etin cinsine göre 3 ila 7 saat arasında değişiyor. Bu kadar uzun sürede pişence sonuçta 3 kg etten yaklaşık 1 kg kebap elde ediliyor.

İşletmeciler kebabı pişirme yöntemlerini de saklamamışlar, bir çerçeve içinde açıklamışlar.
Buradaki âdet siparişinizi gram yada cüsseniz yeterince iyi ise :) kilo ile söyleme şeklinde, porsiyon hesabı yok. Kebabınız 1 baş kuru soğan ve ayranla geliyor sofraya, karnınızı garnitür ile değil saf et ile doyuruyorsunuz. Ahali genelde çatal bıçak kullanmıyor, bunların etin tadını kaçıracağına inanılıyor, bence siz de âdete uymalısınız ;)
Lokantaya girince sizi önce fırın, fırının başında ustalar ve de ufak bir salon karşılıyor. Hacı Şükrü’nün geleneğini sürdüren yeni kuşak Ali Şengönül ve 46 yıllık ustaları Adem Yaşar genelde fırının başında oluyor.
Merdiven ile bodrum kata inince buranın ününden gelen kalabalıklığı karşılayacak büyük salona ulaşıyorsunuz. Salonun bir kısmındaki raflarda otantik Anadolu eşyaları sergileniyor, dilediğiniz takdirde bunları satında alabiliyorsunuz.
Aman dikkat sadece Hacı Şükrü’de saat 11.00-15.30 arası servis var, zamansız gidip sonra aç kalmayın!

Lokantadan ayrılırken Mevlana’nın şu güzel sözlerini farklı bir yorum ile hatırlıyor insan "Gene gel! gene gel! Her ne isen gene gel...". Mutlaka yine geleceğim Hacı Şükrü :)

Konya’ya gitmişseniz mutlaka Mevlana türbesini, Alaeddin Keykubat anıtını ve Alaeddin camiini ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Hacı Şükrü fotoğrafları için Cumhuriyet Gazetesi yazarı Aylin Öney Tan ve arkadaşım Ansı Rona’ya (mysticlillium.blogspot.com) teşekkürler!

Pazartesi, Haziran 11, 2007

Piyazcı Mustafa

Ustası Piyazcı Sami’nin yanında yetişen Mustafa Yangözler, askerlik sonrasında 1965 yılında kendi Piyazcı’sını açmış. Zaman içerisinde menüye şiş köfteyi de eklemiş. Kendisinin 2006 yılında vefat etmesinin ardından bugün lokantayı oğlu Mehmet Yangözler işletiyor. Piyazı tipik Antalya usulü, ılık olarak servis ediliyor. Mehmet bey, geçmişte piyazın sadece tahinli sos, yumurta, zeytinyağı ve limon suyu ile hazırlandığını, maydanoz, domates ve soğanın yıllar içinde müşteri beklentileri doğrultusunda sonradan eklendiğini belirtiyor. Bugün mevsimine göre roka, tere, kırmızı lahana ve dereotu da kullanıyorlarmış. Piyaz ile birlikte acı biber de garnitür olarak sunuluyor. Rahmetli Mustafa Bey Popüler Antalya dergisine verdiği röportajda piyazının tarifini şöyle vermiş; Isparta Eğridir ilçesinden temin edilen (Eskiden Çandır’dan alınırmış ancak artık orada yeterince bol fasulye yetişmiyor) fasulye ayıklanır, 3-5 su ovula ovula yıkanır. Büyükçe bir tencereye konup ıslanır. Sabaha kadar bekledikten sonra acı suyu süzülür, kaynatılır, kaynarken köpükleri toplanır. Suyu çektikçe ılık su takviyesi yapılır, istenen kıvama gelene kadar haşlanır. Öte yandan genişçe bir kaba alınan tahinin yağının üste çıkması beklenir. Yağı süzüldükten sonra sirke ve limon suyu ile inceltilir, biraz sarımsak eklenir. Arzuya göre domates, maydanoz, yeşillik ve yumurta ile birlikte servis edilir. Piyazcı Mustafa’nın şiş köftesi de çok lezzetli. Dana ve kuzu eti karışımından hazırlanan kıymaya belli oranlarda kuyruk ve gömlek yağı ekleniyormuş. Baharat olarak ise sadece tuz kullanılıyormuş. Kıymayı hazırlar iken makine yerine bıçak kullanıyorlarmış. Et olarak sadece döş eti kullanmayı tercih ediyorlarmış, etler Antalya Serik ve Aksu’dan geliyormuş. Mehmet bey, etin içine katkı ne kadar az konursa lezzetinin o kadar iyi olacağını belirtiyor ve “eti et gibi yemeli” diyor. Baba Mustafa Bey’den bu yana gelen bir kalite ve müşteri memnuniyeti anlayışı hakim işletmede. Mehmet bey sağ olsun güvendiği iki de lokantayı da önerdi; Antalya’nın Aksu ilçesindeki Mustafa Manda’ya ait Kelek Hasan lakaplı lokanta ile Aktepe Restoran. Bakalım oralara yolumuz ne zaman düşecek…

Antalya'ya gitmişken Falezler'den Akdeniz'in tadını çıkarabilir, Kaleiçi'nin begonviller ile dolu sokaklarında tarihi Antalya evlerini gezebilirsiniz.

Cuma, Haziran 01, 2007

Köfte Hakkında Bilmek İstediğiniz Herşey

Çalışmakta olduğum Turkcell'in kurumsal eğitimcilerinden birisi oldum. Eğitimci olabilmem için benden eğitim vereceğim konuda ve de bağımsız bir konuda 2 ayrı eğitim hazırlamam istendi. Eğitim konum olan Word of Mouth Marketing (Ağızdan Ağıza Pazarlama) ile birlikte hangi konuda eğitim hazırlasam diye düşündüm. Hakkı Dayı'dan bekleneceği üzere Köfte konusunu seçtim :)

'Köfte Hakkında Bilmek İstediğiniz Herşey' adlı 45 dakikalık eğitimin powerpoint slaytlarını incelemek isterseniz görsellerin üzerlerine tıklayarak büyütebilirsiniz ...